Çocuğum Ödevini Yaptı mı? (I)

Çocuklar ilkokula başladıklarında, ilk defa “ödev” olgusuyla karşılaşır. Birinci sınıf öğrencileri daha büyük sınıflardaki öğrencilerden daha az ödev yapsalar da, az da olsa her gün çalışmak ve bir hafta içinde belli görevleri tamamlamak zorundadır. Ebeveyn açısından bu durum, çocuk ödev yapmaya genellikle direndiğinden, zor ve uğraştırıcı bir hal alabilir.
“Neden okuması gereken parçayı okumuyor?” , “Sürekli ona ödevini hatırlatmak zorunda mıyım?” ya da “Niçin hep son dakikaya kadar bekliyor?” gibi düşüncelerle sıkılır ve çocuklarının sorumluluk sahibi olup ödevlerini sorun çıkarmadan tamamlamasını beklerler. Bu konuda çıkan tartışmalar son derece rahatsız edici olabilmektedir.
Çocukların ödevler konusunda sorun yaşamalarının bazı nedenleri vardır. Bazılarının kafası karışır ve öğretmeninin verdiği ödevi tam olarak anlayamaz. Diğer yandan eğer belli bir konuda zorlanıyorsa, o konuyla ilgili ödevi yapma konusunda da son derece isteksiz olabilir.
“Ödevlerden nefret ediyorum!” diyebilir ya da “Ödevim yok.” diyerek yalan söyleyebilir. Çocukların çoğu ödev yapmaktan sıkılır ve bu konu-da isteksizdir. “Ben bu cümleleri hecelemeyi bilmiyorum.” der ve ödev olarak tekrar etmek istemeyip, “Bu ödev çok saçma, yapmak istemiyorum.” diyerek bunun zaman kaybı olduğunu söyleyebilirler. Bazen de ödevlerini yoğun tempo nedeniyle yapmak istemezler. Okul sonrası etkinliklere katılan çocuklar, geç saatlerde eve geldiklerinden, yemek yemek, dinlenmek ve banyo yapmak gibi nedenlerle ödevlerini erteleyebilir sonra da, “Daha oynamaya bile vaktim olmadı.” diyerek şikâyet edebilirler.
Ebeveynler akşam geç saatlerde ödev tartışmasının iyice arttığını söylemektedir. Eğer çocuk ödevini yapamayacak kadar yorgun ve dağılmışsa, ödev için en uygun zaman, okuldan eve geldikten sonraki bir iki saat olacaktır.
