Çocuğunuzun Şiddet Eğilimini Törpüleyin..!

Çocuklar anne-babalarını örnek alırken, onların ‘söylediklerini ’ değil ‘yaptıklarını ’ esas alıyor. İlerideki yaşantısında da davranış modeli buna göre oluşuyor. Şiddet dili de genellikle çocukken öğreniliyor. Şiddet çocukluk dönemine dayanıyor
Çocuk dünyasında anne-babalar birer kahraman. Onlar her davranışında anne-babalarını örnek alıyor. Ancak ‘söylediklerini ’ değil, anne-babalarının ‘yaptıklarını ’ esas alıyorlar. İlerideki yaşantısında da davranış modelini buna göre oluşturuyor çocuklar. Bugünün yetişkinleri şiddeti çoğunlukla henüz birer çocukken aile içinde öğrenir.
‘Her zaman ben haklıyım ’, ‘anne-babaya karşı gelinmez ’ diyen; her yanlışta cezalandıran, küçük yanlışları bile görmezden gelmeyip cezaya başvuran, sürekli evde suçlama ve aşağılama dilini kullanan, çocuğun fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarını karşılamayan davranış modelleri, çocuğun ilerideki yaşlarında aynı uygulamalara başvurmasına yol açıyor. Yani çocuk, çocuk yaşlarda ‘konuşma dilini ’ öğrenirken, bir yandan da ‘davranış dilini ’ geliştiriyor ve bu ne yazık ki, pek çok ailede ‘şiddet dili ’ olabilir.
En büyük yanlış!
Anne-babanın yaptığı en büyük yanlışlardan biri de, çocukken gelişi güzel atılan bir tokat! Annesinden bir tokat, babasından bir tokat yiyen; babasının annesine uyguladığı şiddete şahit olan çocuklar için her bir şiddet belirtisi, o çocuk dünyalarında derin yaralar açtığı gibi, bilinçaltında da yer eder.
Genetik olarak şiddete yatkın ise ve hem çocukluk hem gençlik döneminde ‘şiddetin zararlarına ’ yönelik gerekli eğitimi alamadıysa, gerekli bilinci oturtamadıysa ‘patlamaya hazır bir bomba ’ya dönüşebilir. Yani işin özü, çocukluk döneminde ailede ‘şiddet dili ’ yerine bireylerin ‘sevgi ve şefkat dili ’ni yerleştirip sürdürmeleri.
Peki ebeveynler, şiddete karşı çocukluk döneminden itibaren hangi davranış modellerini benimsemeli?

Doğru model olun!
Çocukların büyük bir bölümü şiddet davranışını aile içinde öğrenir. Özellikle babanın anneye sık sık şiddet uyguladığına şahit olan çocuklar, gelecekte kendisi de şiddet uygulayan bir yetişkin olma yolundadır. Bu nedenle ev ortamında şiddeti ortadan kaldırmak gerekir.

En küçük problemde şiddete başvurmayın!
Yaşamda her zaman sorunlar olacaktır. Önemli olan bu problemlerin çözülüp hayatın devam edebilmesidir. Aile içinde de oluşabilecek problemleri çözme konusunda örnek olmamız gerekir.

“Ben büyüğüm” demekten vazgeçin
Aile içinde kurallar oluşturulurken keyfi uygulamalar olmamalı. Yani bir kural sen yapınca kötüyse, ben yapınca da kötü olmalı. Ben büyüğüm ya da ben güçlüyüm diyerek yanlış yapma lüksümüz yok.

Etkili iletişim kurun
Anlaşılmak her insanın ihtiyacı. Şiddet genellikle sözün bittiği yerde, insanların kendilerini yeterince ifade edemediği ya da anlatamadığı yerde daha sık oluyor. Bu nedenle aile içinde, bireylerin birbiri ile ilişkileri ve iletişim becerilerinin geliştirilmesi, şiddete yönelmeyi azaltacaktır.

Kabul etmeyi öğrenin
Çocuğunuzu her durumda kabul etmelisiniz. Yanlış da yapsa, başarısız da olsa o sizin çocuğunuz. Dışlamaktan, hor görmekten, aşağılamaktan, arkadaşlarının yanında küçük düşürmekten kaçının. Onun dışındaki yaşıtlarını, akranlarını yüceltip ona haksızlık etmeyin.

Ödün vermekten kaçınmayın!
sorunlar olacak ve bazen uzlaşı ile bazen kural koyarak bazen de ödün vererek sorunlar çözülecektir. Her çatışmayı güç kullanarak çözmememiz gerekiyor. Zor kullanarak sindirme yöntemi kullanışlı değildir. Çocuğunuz bu davranış biçimini benimser ise büyüdüğünde de zor kullanmaya yönelebilir.
Kaynak: Acıbadem Hayat

