Aile Yapılarının Buluğ Çağı Üzerindeki Rolü

Aile Yapılarının Buluğ Çağı Üzerindeki Rolü
  • 1 Star
    Loading...

Aile Yapılarının Buluğ Çağı Üzerindeki Rolü

Aile, her zaman söylenildiği gibi ilk eğitim öğretim yuvasıdır. Sevmeyi, üzülmeyi, kırılmayı, kaygı ve korkularımızı ilk öğrendiğimiz yerdir. Bundan dolayı da hayatımızdaki en önemli noktadır. Çocukluk ve buluğ çağı döneminde, yani gelişim evrelerinde güven ve sevgi kavramların şekillenmesi aileye bağlıdır.

Dolayısı ile bu dönemlerde aile yapısındaki bozukluklar bireylerin sonraki yaşamsal dönemlerinde de etkili olacaktır. Aile ortamının, kişilik, karakter, sosyal uyum, ahlaki yapı gibi ruhsal yönden benlik ve karakteri oluşturan normlarının eksikliği, çocuk ve ergen bireylerin ne kadar dengeli ve uyumlu kişilikler olacaklarını belirler.

Aile ortamlarına kısaca bakacak olursak;

 

Buluğ Çağı Döneminde Demokratik Anlayışa Sahip Aileler

Özellikle buluğ çağı döneminde, çocuklarının istek ve gereksinimlerini dinler, çözüm üretmeye çalışırlar. Onlara karşı anlayışlı, hoşgörülü ve sevgiye dayanan bir temelde yaklaşırlar. Aile bireyleri arasındaki anlaşmazlıklar ya da sorunlar. Karşılıklı anlaşılarak ve tüm aile bireylerinin fikri alınarak çözüme kavuşturulur.

 

Aile Yapılarının Buluğ Çağı Üzerindeki Rolü

Aile Yapılarının Buluğ Çağı Üzerindeki Rolü

 

Buluğ Çağı Döneminde Otoriter anlayış yapısına sahip aileler

Bu aile tipi, çocuklarının bir birey olduğunu ve onlarında kendilerince fikirleri olabileceği gerçeğini görmezler. Bu aile tipinde, amacı açıklanmayan kurallar ve bu kuralların yerine getirilmesi gerekliliği vardır. Çocuklardan beklentiler oldukça yüksektir. Herhangi bir durum karşısında çocukların duygu, düşünce önerileri dikkate alınmaz ve aksine bunlar sindirilmeye çalışılır. Kontrolün her zaman ailenin büyüğünde olduğu anlayışı hâkimdir. Çocukların kendilerine ait fikirleri olabilmesi olasılığı doğru karşılanamaz. Dolayısı ile çocuklar bireyselleşemez.

 

Buluğ Çağı Döneminde Korumacı Aile Tipi

Bu tip aileler, çocuklarına karşı aşırı koruyucu davranırlar. Bu aileleri çoğumuz bilir ve görürüz. Örneğin; “sen tek başına yapamazsın ben yardım edeyim”, “tek başına sokağa çıkamazsın”, “sen daha çocuksun onu beceremezsin”… Gibi söylemler yabancı gelmiyordur.

Çünkü bizim toplumumuzda bu aile tipi oldukça fazladır. Korumacı aileler çocuklarına karşı sevginin de korumacı yaklaşımında aşırısını gösterirler. Bu tip ailelerde yetişen çocuklarda; Özgüven sorunu, bireyselleşememe problemi, birilerine aşırı bağımlılık, kendine güveni gelişmemiş, duygusal açıdan çökmüş kimseler olarak topluma kazandırılır.

Çocuklar yetişkin olduklarında da, aileden gelen bu psikolojik etkiler devam eder ve genelde, asosyal, herhangi bir iş yapmaktan çekinen, korkan, sürekli kaygı problemleri yaşayan bireylere dönüşürler.

 



 

Buluğ Çağı Döneminde İlgisiz, Umarsız Aile Tipi;

Çocuğun davranışları, ilgileri, eğitimi gibi konularda ilgili olmayan, çocukla ilgili sorumlulukların bakıcı ya da ailenin diğer fertlerinden birine devredildiği anne baba tutumudur.

Özellikle aile içerisinde;

  • Gerekli güven ortamını bulamayan
  • Kendisini önemsiz bulan
  • Karşılaştığı yeni durumlar karşısında kendilerini korumakta zorlanan
  • Bir değerlendirme yaparak doğru ve yanlışı ayırt edebilecek değerlerden yoksun olan çocuklar,

Kendilerine değer veren kişi veya gruplara neleri varsa vermeye, ne istenirse yapmaya hazırdırlar. Çünkü çocuklar, evde bulamadıkları ilgiyi, statüyü ve bir yere bağlı olma (mensubiyet) gururunu, dâhil oldukları grup içerisinde bulmaktadırlar.

Aile, ergenle yetişkin değerlerin farklılaştığı bir dönemde, ergenin kendisini özdeşleştireceği en önemli modeldir. Buluğ çağı dönemindeki çocuğun kişilik gelişiminin sağlıklı temellere oturabilmesi ve karşılaştığı zorlukları kolay bir şekilde aşılabilmesi için anne-babanın tutumu çok çok çok önemlidir.

OKUYUCU YORUMLARI

instagram volgers kopen volgers kopen buy windows 10 pro buy windows 11 pro

<