Çocuğumda Kekemelik var Kekemelik Nasıl Tedavi Edilir?

Çocuğumda Kekemelik var Kekemelik Nasıl Tedavi Edilir

Çocukta kekemelik konusuna geçmeden evvel, yıllar önce yaşanmış bir olayı aktarmak istiyoruz. 2002 Yılında gazete ve televizyonlarda bir haber yayınlanmıştı; “Kekeme Köy” başlıklı haberlerde, Aydın iline bağlı Söke ilçesi köyü olan Seçin köyünde nüfusun büyük bölümü kekemeydi. Haberde köy muhtarı, kaymakamlığa dilekçe vererek köydeki kekemelik sorununun araştırılmasını istemiş. Dilekçe de kekemelerin birbirleri ile olan konuşmalarını anlamadıkları için sürekli kavga ettiklerini bu yüzden de bu sorunun araştırılmasını istemişti.

Muhtarın verdiği röportaja göre, köyde muhtarın kendisi de dahil 5 düzineden fazla kekeme ve engelli vatandaş bulunmaktadır. Muhtarın göreve başlamasından sonra düzelme gördüğünü ama diğerlerinin sorunlar yaşadığını belirtmiş. Bundan dolayı da Kaymakamlıktan yardım istediğini söylemişti

Sanmıyoruz ki aileler çocuklarının kekemelik rahatsızlığı yaşamasını istemeyeceklerdir. Çocukta kekemelik sorunu bilindiğinden çok daha fazla, insanın; iş, arkadaşlık, okul ve evlilik gibi, sosyal çevresinde sorunlarla karşılaşmasına ve hatta bu durumlardan mahrum kalmasına neden olabiliyor.

Çocukta kekemelik, ruhsal açıdan en zor zamanını bu döneminde geçiriyor diyebiliriz. Çocukluk döneminde kekemelik yaşayan bireyler, okul, arkadaşlık gibi ortamlarda kendilerini sözlü olarak ifade edemezler. Böyle bir şey olmasa bile çevrenin onunla dalga geçeceğini düşünmesi bile pasif bir kişiliğe bürünmesine yol açabiliyor. Böyle durumların sonucu olarak ta okula gitmeme, arkadaş edinmek istememe gibi ciddi durumların ortaya çıkması kaçınılmaz olabiliyor.

Çocukta kekemelik de diğer türevi rahatsızlıklarda olduğu gibi kesin bir tedavisi mümkün. Fakat tedavinin en iyi hali ile ve en kısa sürede sonuçlanabilmesi için, anne ve babalara burada büyük görevler düşüyor. Tedaviye başlamadan önce anne ve babaların bazı şeyleri iyi bilmesi ve uygulaması gerekiyor.

Çocuklarda Kekemelik Nasıl Tedavi Edilir

Çocukta Kekemelik Nedir? Kekemeliğin Tanı Ölçütleri

Altta maddeler halinde verilenlerden en az bir tanesinin sürekli olarak tekrarlanması gerekir. Aynı zamanda Çocuktaki konuşma düzeyinin standart sürekliliğinde başkalarına göre eksiklik olabilir.

• Hece ve seslerde tekrarlamalar yapılması
• Sesler ağızdan çıkarken uzatılarak söylenmesi
• Sözcüğün ağızdan çıkmasıyla sözcüğün herhangi bir bölümünde ara verilerek devam edilmesi
• Bireyi konuşma sırasında cümleleri durdurarak ya da durduramadan kesintili telaffuz etmesi
• Sıklıkla rastlanılan, telaffuzu zor olan kelimelerden kaçınarak konuşmayı uzatma pahasına farklı kelimelerle tamamlamaya çalışmak
• Konuşurken fiziksel olarak gerginleşmek
• Bir hece içerek kelimelerde hece kullanarak telaffuz etmeye çalışma
• Çocukta Kekemelik ya da daha açık tabiri ile Telaffuz akıcılığındaki düzensizlik, bireyin; iş, okul, arkadaşlık gibi sosyal hayatını olumsuz etkiler.
• Konuşmayla ilgili motor ya da duyusal bir bozukluk ya da çevre yoksunluğu varsa olabilir. Konuşma zorlukları genellikle bunlara eşlik edenlerden çok daha fazladır.

Çocukta Kekemelik Neden Görülür?

Çocukta Kekemelik kesin olarak şundan dolayı kaynaklanıyor dediğimiz bir çıkış noktası yoktur. Birden fazla nedene bağlı olarak bireyler küçük yaştan itibaren ya da sonradan ortaya çıkabilen bir tür rahatsızlıktır. Bu durumlar;

• Sinirsel iletişimin beyinle olan koordinasyonundan kaynaklı aksaklıklar
• Genetik olarak bireye miras kalabilmesi
• Ani gelişebilen sinirsel problemler
• Doğal afetlerin vermiş olduğu korkular
• Yakınlarının hayatını kaybetmesinin vermiş olduğu şok ile ortaya çıkabilmektedir.

Kekemeliği Tetikleyen Olaylar Nelerdir?

Çocukta Kekemelik geçmişi incelendiği zaman;

• Doğal afet
• Yangın
• Ölümlü kazalar ya da kavgalar
• Yakınında olan patlamalar Sevdiklerinin ölümleri
• Ebeveynlerinin ayrılmaları
• Ciddi bir ameliyat yaşamış olması
• Hayvan saldırıları gibi fiziksel ve ruhsal sarsıntılardan sonra bu durumlara maruz kaldıkları görülüyor.

Bu durumların çoğuna baktığımız zaman, korku odaklı olduklarını görebiliyoruz. Özellikle aile içerisinde ebeveynlerin, şiddetli kavgaları olabilmekte. Kavgalar sırasında ayrılacaklarına dair söylemleri veya birbirlerine şiddet göstermeleri de aynı şekilde çocukta korkuya bağlı travma gösterebiliyor.

Çocukta Kekemelik Sorununa Nasıl Yaklaşılmalı?

0 ila 3 yaş arası çocuklara baktığımızda, kimi zaman cümle kurarken kelime dağarcıklarına bağlı olarak söyleyeceklerini tam olarak söyleyemezler. Genelde bu yaş aralığında, cümle kurulurken kelime veya sözcük gruplarını arka arkaya devamlı telaffuz ettiklerini görebilirsiniz. Anlatmak istediği şeye göre nefeslerini ayarlayamadıklarını ve cümleler arasındaki bekleme sürelerinin uzun veya yersiz olduğunu fark edebiliriz. Bu olay 2 ila 7 yaşları arası çocuklardaki telaffuzlarda var olabilen ve 5 yaşına kadar düzelme gösteren rutin bir durumdur.

Bu durum 7 yaşından sonra düzelme göstermemişse bu durum kalıcılığa işaret olabilir ve alanında uzman bir Tıp doktoruna görünmesi gerekecektir.

Özellikle çocuklarda görülen çoğu ruhsal ve fiziksel rahatsızlıklarda olduğu tedavinin seyri aileye bağlı olarak değişir. Çocuğunuz konuşmaya başladığında onu özenli bir tavırla ve söyleyeceği şeyi tamamlamaya çalışmadan konuşmasını bitirmesini bekleyin. Sözcükleri tamamlayamamak ya da cümle kurarken zorlanmak çocuk için sıkıntılı bir durum halini alabilir.

Bu gibi bir durum ile karşılaştığınızda, ona karşı herhangi bir duygu halinizi göstermeden. Yani acıma, küçümseme, şaşırma hali, üzüntü gibi, durumun zorluğunu anlatır gibi küçük bir tebessüm ile “sanırım biraz yorucu bir kelime oldu” ya da “bu cümle bizi biraz yordu ne dersin” tarzı bir yaklaşımla hitap etmeniz iyi olacaktır.

Bu tarz bir yaklaşım çocukta, sizin onun konuşmak için çaba sarf ettiğini ve bunu anladığınızı ifade etmenize yarayacaktır. Mimiklerimiz, vücut hareketlerimiz çocuğa anlatmak isteyip de anlatamadığımız durumları aktarmamıza olanak verebilir. Çocuk konuşmasındaki problemin vermiş olduğu baskıyı bu şekilde sizin ona vermiş olduğunuz kuvvetle üzerinden atacaktır ve daha gayretli olmaya çalışacaktır. Sizin ona karşı olumsuz tutumlarınız onun bu durumunu daha da kötüye götürecektir.

Çocuğa Sadece Destek Olun

Çocuğunuz bir sözcüğü kullanırken güçlük çekiyorsa ona yardımcı olabilirsiniz, ama genelde söylemeye çalıştığı kelimeleri onun ağzından alıp söylemeyin. Çünkü çocuğunuzun cesaretini kırabilirsiniz. “Daha yavaş konuşursan kekelemezsin”, “Yüzünü öyle yapma”, “Dur… Acele etme… Yeniden başla… Önce derin bir nefes al” gibi iyi niyetli ama olumsuz ifadeler, çocuğun tüm dikkatini konuşmasında toplayabilir. Fakat kekelediği için kendisini suçlamasına da yol açabilir.

Çocuk, utanç, suçluluk ve yetersizlik duyguları hissettikçe daha çok kekeler. Onu farklı ilgi alanlarına yönlendirmek, dikkatini konuşması üzerine yoğunlaştırmasına engel olur.

Çocuklar zaman zaman sınırları zorlayarak büyüklerin sabrını taşımlar. Önemli olan, böyle anlarda bile, çocukta kekemelik problemini disipline edebilirsiniz. Fakat buna dair alaylı ifadeler kullanmamak, şaka dahi olsa bunu bir disiplin aracına dönüştürmemektir. Aksi takdirde, çocukta alt ıslatma, hırçınlık gibi farklı psikolojik problemler ortaya çıkabilir.

Ancak anne baba, farkında olmadan başka bir aşırılığa da kapı aralamamalı; çocuğu hiç üzmemek, her isteğini yerine getirmek, her yaramazlığına katlanmak gibi tutumlardan da uzak durmalıdır. Çünkü üzerinden her türlü disiplinin kalktığını gören çocuk, kısa zamanda bu durumdan faydalanmayı öğrenir. Kapris, istek ve yaramazlıklarıyla anne babasını bunaltır. Disiplinde denge sağlamak çok önemlidir.

Çocuğa, yaşına uygun öyküler anlatmak, küçük şiirler, şarkılar ezberletip söylemesini sağlamak, onu konuşmaya teşvik eder. Çocuğu yorgun ve heyecanlı olduğu zamanlarda konuşmaya zorlamamak, konuşurken dudak hareketlerine değil, gözlerine bakmak da dikkat edilmesi gereken önemli noktalardır.

Çocuğunuz problemin farkında ve duygularını paylaşmaya açık olabilir. Uygun zamanlarda ona, konuşurken bazı tekrarlar yaptığını, kimi zaman tutulduğunu, fakat herkesin birtakım zorluklar yaşayabileceğini ve bunların aşılabileceğini ifade edebilirsiniz.