Çocuğunuzun Bakıcısıyla Anlaşmakta Zorluk Çekmek (I)

İlkokul çağındaki bir çocuk ile ilgilenmek üzere bir bakıcı tuttuğunuz ya da bakım için çocuğunuzu bir kuruma yazdırdığınızda her ne kadar bakıcıyla belli bir ölçüde yakınlık kursanız da, bu ilişki stresli olabilmektedir. Doğru olan, her iki tarafın da kendisini ve sınırlarını genişletmesi ve samimi bir ilişki içinde olmaya çalışmasıdır. Fakat birçok ebeveyn ve bakıcı birbirlerine karşı çok rahat davranamamakta ve iletişimi ölçülü tutmaya çalışmaktadır. Bu durum her iki tarafın da memnun olmamasıyla sonuçlanır.
Bakıcı birçok ebeveyn için rahatsız edici bir figür olarak görünebilir. Ne de olsa bakıcı, çocukları üzerinde bir etki ve güce sahiptir. Ayrıca ebeveynler çok fazla soru sorarak ve şikâyetlerde bulunarak bakıcıyı kendilerinden soğutmak istemez. Çocukları ile ilgili fazla soru sormanın rahatsızlık yaratıp kendisini korkutabileceğini ve bu durumun acısını çocuklarından çıkarabileceğini düşünebilirler.
Bazı ebeveynler ise bakıcıdan suçluluk duygusu nedeniyle uzak durur. Onlar çocuklarını bir başka yetişkine bırakmanın suçluluk duygusu içindedir ve bakıcıyla fazla diyalog kurmak kendilerini daha kötü hissetmelerine neden olur. Çocuklarını çabucak bırakır ve hızla gelip alırlar. Bu konuda esnek davranmaları ve kontrolü ele almaları zor gibi görünür.
Bakıcıdan uzak olmanın bir başka nedeni de onu ciddiye almayıp, basit bir kimse gibi görmektir. Bu şekilde düşünen kimseler bakıcıya kaba ve uzak davranır. Eve gelen ya da merkezde çocuklarla ilgilenen bakıcılar ve öğretmenlerle karşılaştıklarında çoğu zaman basit bir merhabayla durumu geçiştirirler. Bakıcılar ebeveynlerden genellikle yaşça genç olduğundan bu davranış onlara normal bile görünebilir. Fakat düzenli olarak bakıcılık yapan kimseler, rasgele ve arada sırada çağırılan bakıcılardan daha yakın olabilmektedir. Düzenli çalışan bakıcılar etkinlikler ve programlar gerçekleştirebilir, çocuğun ödevlerine yardım eder ve tavsiyelerini veliye bildirir.
